macaristan prensliği ne demek?

Macaristan Prensliği 12345 veya Macaristan Dükalığı,67 (Macarca: Magyar Nagyfejedelemség)8 Karpat Havzası'nın 9. yüzyıldaki Macar fetihinin ardından 895-896910111213 yılında kurulan, ilk belgelenmiş Macar devletidir. Árpád liderliğindeki bir kabile ittifakı oluşturan yarı göçebe bir halk olan Macarlar14151617 Karpatlar'ın doğusundaki eski beylikleri olan Etelköz'den gelmişlerdir.18 Ancak Macar komutanlarının yönettikleri bölgelerde yarı bağımsız şehir devletleri haline dönüşmesi (ör. Transilvanya'daki Genç Gyula alanları) üzerine Macaristan Prensliğinin askeri başarılarına rağmen gücü gittikçe azalmaya başlamıştır. Bu bölgeler ilerleyen dönemlerde yine Arpad hanedanlığından olan I.István yönetimi altında birleşmiştir. Yarı göçebe olarak yaşamakta olan Macar nüfusu bu dönemle beraber yerleşik yaşamı benimsemeye başlamıştır. I.István dönemine dek kabilelere ayrılan macar toplumu I.István ile beraber devletleşmeye yönelik adımlar atmaya başladı. Macaristan Prensliği böylelikle 1000 yılında I.István tarafından Macaristan Krallığı'nın kurulması üzerine son bulmuştur.192021 Bu sebeptendir ki Macarlar için, 896 ve 1000 yılları arasındaki dönem beylik dönemi olarak kabul görmektedir.22

İsim

Macarlar kendilerine “Magyar”, ülkelerine ise “Magyarország” ismini vermektedirler.23 Ancak Avrupalılar Hunları Macarların ataları olarak kabul ettiği için, kendilerine “Hungar”, ülkelerine ise "Hungary” ismini vermişlerdir.24 Ancak Macar ismi, Macaristan Prensliği içerisinde yer alan önemli ve güçlü bir kabile olan "Megyer" adlı kabileden gelmektedir. Kabile adı olan "Megyer" zamanla Macar halkına bir bütün olarak atıfta bulunan "Magyar" ismini almıştır.2526

Tarih

Dilbiliminden yola çıkarak Ana (Ön) Macarlar olarak adlandırılan kabile, Ural Dağları dolaylarında yaşayan Fin-Ugor kavimlerinden gelmektedirler. Fin-Ugor ana kavminin ikiye ayrılmasıyla batı kolunu Fin-Perm kavmi, doğu kolunu da Ugorlar oluşturmuştur. Ana Macarlarında Ugorlar denilen bu kavmin bir bölümünü oluşturduğu bilinmektedir. Saray rahibi Simon Kezai’nin kroniklerinde yazdığı Macarlar’ın ortaya çıkışı hakkındaki efsaneye göre; Hunor (Hun eri) ve Magor (Macar) Azak Denizinin kuzeyindeki bataklıklarda gezerken burada eğlenen kadınlara rastlamışlar ve bu kadınlarla olan evliliklerinden Hunlar ve Macarlar meydana gelmiştir. Ancak Macarlar’ın bilinen en eski ana vatanlarının Azak Denizine oldukça uzak olması bu efsanenin, Arpad soyundan Macar krallarının Hunlar daha ziyade de Attila ile akrabalık bağı kurmak için yazıldığını düşündürmektedir.27 Macar Türkolog Rásonyi, Macarların kökeni ile ilgili şunları söylemiştir: "Türkler Macarların babası, Fin-Ugorlar ise anasıdır.”28 Macarların bölgeye gelişinin arifesinde 895 civarında, Doğu Francia, İlk Bulgar İmparatorluğu ve Büyük Moravya (Doğu Francia'nın vasal bir devleti) 29 Karpat Havzası topraklarını yönetmekteydi. Macarların bu bölge hakkında çok bilgisi vardı, çünkü çevreleyen devletler tarafından sık sık paralı asker olarak tutulmuş ve onlarca yıldır bu alanda kendi göçebe yaşamlarını yürütmüşlerdir.30 Şarlman'ın 803'te Avarları ve Magyarları (Macarlar) yok etmeyi başaramamasının üzerine bölge nüfusu çoğunlukla seyrek durumdaydı.3132 Ardından Árpád liderliğindeki yeni Macar federasyonu 895'ten başlayarak Karpat Havzası'na yerleşmeye başladılar. Transdanubia'daki Doğu Francia vassallarından olan Balaton Prensliği, 899-900 yıllarında İtalya yönünde bir Macar akını sırasında macarlara boyun eğdi. Yine Doğu Francia'nın vassallarından olan büyük Moravya 902 ve 907 arasında Macarlar tarafından yıkıldı ve bunun bir parçası olan eski Nitra Prensliği, Macar Prensliğinin bir parçası oldu. Karpat Havzası'nın güneydoğu kısımları İlk Bulgar İmparatorluğu'nun yönetimi altındaydı, ancak Bulgarlar Macarların bu akınları nedeniyle egemenliklerini kaybettiler.

Macar Prensliğinin Kuruluşu

Göçebe ve dağınık bir toplumdan, devlet toplumuna geçiş bu dönemde en önemli gelişmelerden biriydi.33 Başlangıçta Macarlar, yaylacılık yaparak yarı göçebe bir yaşam tarzını korumaktaydılar: kış ve yaz meraları arasında bir nehir boyunca göç edip hayvanlarına su bulmaktaydılar.34 Ancak daha sonra Hazarlar ve Peçenekler'in baskıları neticesinde Karpatlara gelerek bu coğrafyayı yurt edinmişlerdir.35 Macar Prensliğinin kuruluşu açısından Hazarlar ve Peçenekler önemli rol oynamışlardır. Hazar Devletine yerleşen Macarlar Hazarlar tarafından Peçeneklere karşı kullanılmış ve Hazar Prensesi, Macar lideri Levedi ile evlendirilerek Macarlarla iyi ilişkiler edinilmiştir. Ardından Hazar Hükümdarı tarafından, devletleşme yolunda Macarları Levedi hükümdarlığı altında birleştirip Macarların yerleştirilmesi teklif edilmişse de Levedi yaşından dolayı bunu reddederek, yerine askeri anlamda yetenekli olan Álmos ya da oğlu Árpád'ı önermiştir.36 Bunun üzerine Hazarların desteği ile tarihte karşımıza çıkan ilk Macar devleti olan Macar Prensliği Árpád önderliğinde kurulmuştur.37VII. Konstantin'in "De Administrando İmperio" adlı eserinde belirttiğine göre Árpád Roma imparatorları gibi kalkanını havaya kaldırarak Prens ilan edilmiştir. Nitekim bu o dönem içerisinde otoriteyi temsil ettiği gibi Hazar Devletinin de zayıfladığının göstergesiydi.38 Macar prensi Árpád'ın, Roma impatatorları gibi kalkanı havaya kaldırarak prens ilan edilmesi olayı, Doğu Roma İmparatorlarının Hazar hakimiyeti içerisinde yer alan topluluklara etkisinin başlangıcı yönünde yorumlanmıştır. Ayrıca Hazar hükümdarının kendisine bağlı bir liderin krallığını meşru kabul gördüğü gibi, Roma imparatorları gibi taç giymesini de onaylamıştır. Bu da Hazar hükümdarının zayıflaması dolayısıyla herhangi bir savaş ve karışıklığa mahal vermemek adına bu olaya göz yumduğu ihtimalini arttırmıştır.39 Nitekim 860 yılında Hazarlar, Kırım sorununu çözmek adına bir Roma heyetini kabul etmiştir. Dolayısıyla Hazarlar Doğu Roma'dan destek görmek yaşanan sorunların halledilmesi adına Macarların bu davranışına kayıtsız kalmıştır.40 De Administrando İmperio‟da iddia edilen durumlardan biri de Árpád öncesinde Macarlar'ın hiçbir şekilde resmi bir krala veyahut prense sahip olmadıklarıdır.41 Árpád'ın Prens ilan edilmesinin tarihi tartışmalıdır. Gökhan Dilbaş bu konuda tam bir tarih vermemekle beraber Árpád'ın Prens oluşunu 895-900 yılları arasında bir tarihe sığdırmaktadır. Árpád'ın Babası Álmos'un liderliğini ise 885 ila 895 yılları arasına konumlandırır. Ancak Doğu Roma İmparatorluğu 890 yılında Bulgar İmparatorluğu ile giriştiği savaşta 894 yılında Macarlar'dan destek istemiştir. İmparator VI.Leon'un bu destek talebi Macarların Avrupa siyasetine müdahil olmasının başlangıcıdır. Bu da Árpád'ın 894 yılından öncesinde Macaristan Prensi olarak ilan edildiğinin bir göstergesidir. Nitekim bu tarihte Macar prensliği kabul görmüş ve Doğu Roma İmparatorluğu tarafından, Macarlara bir elçilik heyeti gönderilmiştir.

Askeri Başarılar

Macaristan Prensliği çatısı altından savaşçı bir prensip benimsemiş olan Macarlar, dinamik bir askeri güce sahip olmalarının vermiş olduğu avantaj ile beraber Konstantinapolis'ten, Orta İspanya'ya kadar akınlar düzenlemişlerdir.42 Avrupa'da üç büyük Frank ordusu 907-910 senelerini kapsayan, Macarların kararlı saldırıları sonucunda ağır yenilgiler yaşamışlardır.43 Macarlar akınları neticesinde, Bavyera-Macar sınırını Enns Nehri'ne (955'e kadar) 44 uzatmayı başardılar ve prenslik, Pressburg Savaşı'ndan sonra 100 yıl boyunca bu yönden saldırıya uğramadı.45 Aralıklı Macar akınları 970'e kadar sürdü, ancak 955'te (Lechfeld) ve 970'te (Arcadiopolis) ile iki askeri yenilgi gören Macar prensliğinin ilerleyişini sekteye uğratmıştır.46

Doğu Roma İmparatorluğu ile Bulgar İmparatorluğu Arasındaki Savaş

Bulgar İmparatorluğu kralı I.Boris (859-890) kendi döneminde Hristiyanlığı resmi dini yapmış47 ancak ülkesindeki Doğu Roma nüfuzundan ötürü kaygılanarak müttefik arayışına girişmiştir. Bunlardan ilki Frank Kralı Germen Louis olmuştur, ardından Papalık ile Doğu Roma arasındaki ihtilaftan yararlanmıştır. Zira bu dönem içerisinde Papalık ile Doğu Roma arasında dini ve siyasi bir rekabet söz konusuydu.Bunlardan yararlanan I.Boris, Papalığın kendi ülkesindeki piskoposluğunu onaylayarak Doğu Roma nüfuzunu kırmaya çalışmıştır. Fakat Doğu Roma imparatorluğunun baskısı sebebi ile piskoposluk daha sonra Ortodoks Patrikliğine bağlanmıştır.48 890 yılında, Doğur Roma ile I. Bulgar İmparatorluğu'nun karşı karşıya gelişi arada yaşanan sorunların büyümesine sebep oldu. İmparatorluk 890 yılında Bulgarlar ile yaptığı savaşta Hazarlardan da yardım istemiş ancak buna rağmen yenilmiştir.49 Bu sırada yaşanan taht değişikliği ile yeni Bulgar İmparatoru olan I. Simeon (893-927), Konstantinapolis başkentli bir Hristiyan Bulgar İmparatorluğu hedefi ile Doğu Roma ile savaşlara girişmiş ve başarılı olmuştur.5051 Bu yaşananlar karşısında Doğu Roma İmparatoru VI. Leon (886-912), 894 yılında Macarlara bir elçilik heyeti göndererek Bulgarlara karşı kendilerinden destek talep etti. Bu talep üzerine kral Árpád, Macar kuvvetleri ile beraber Bulgar İmparatorluğuna saldırmıştır. Macarlar saldırılarıyla Tuna Nehri'nin sağ kısmını geçerek Bulgarlar üzerinde büyük bir talan ve yağmalama gerçekleştirdi. I. Simeon, Macar ordusuna karşlık vermek istemişse de Macarlar ile giriştiği savaşı kaybetmiştir. Macarlar ise bu süreçte, Bulgarların başkenti Preslav'a kadar ilerleyerek önlerine çıkan her yeri yağmalamıştır.52 I. Simeon aldığı yenilgiler neticisinde Macarlara karşı barış teklifinde bulundu ve Macarlara karşı müttefik güçler arayışına girdi. Bunun üzerine I. Simeon, Peçenekler ile müttefiklik sağlamıştır.53 Daha sonra Bulgar ve Peçenek orduları Macar ordusunun bölgede bulunmadığı bir zamanı seçerek Macar ülkesinde büyük bir yağmaya giriştiler. Bu yağma sonucunda Macaristan Prensliğinde yer alan küçük bir askeri grup, kadın ve çocuğu kılıçtan geçirdi. Seferden dönen Macar Ordusu yaşananların vahametini ve Peçeneklerin baskısı sonucu günümüzdeki yurtları olan Karpat havzasına göç etme kararı aldı. 895 senesinde başlayan Macar göç dalgası 896 yılında Tuna-Tisa nehri ve Balaton gölü yakınlarında son bulmuştur.54

895-896 Son Macar Göçü

890 yılında İmparator VI. Leon‟un yardım talebi üzerine, Bulgarlarla savaşan ve Hazarlar yardımıyla eski düşmanları olan Peçenekler'den bir süre korunan daha sonra Peçenek tehdidi ile tekrar karşı karşıya gelen Macarlar çareyi göç etmekte bulmuşlardır. Yaşadıkları saldırılar ve aldıkları darbeler sonucu göç etmek zorunda kalan Macar halkı göç sırasında epey zorluklar yaşamıştır. Öyle ki, yaşadıkları zorluklar Macar kroniklerinde, Peçenek saldırısı ve Macar göçü hakkında efsanevi ögelere yer verilmiştir. Kroniklere göre; Pannonia topraklarına gelmek üzere hareket eden Macarlar yolda Kartal sürülerinin saldırılarına uğramış ve büyük kayıplar vermişlerdir. Bu kayıplar üzerine önce Eflak'ta dinlenmek üzere yer edinmiş daha sonra Pannonia topraklarına geçmişlerdir.5556

Göç Sonrası Macarlar

898 senesine ait Rus Kronikleri Rusların, Macarlara ugor dediği görülmektedir.57 Bu kronikler içerisinde, Macarların Karpat dağlarını aşıp Özi havzasına geldiklerini ve Kıpçakları da aralarına katıp Slav ve Volohlarla giriştikleri savaşlardan bahseder. Voloh adlı kavmi yerlerinden etmeyi başaran Macarlar daha sonra Slavlar ile girdikleri savaşlara devam etmiş ve Ugorya adlı bölgeyi ele geçirmişlerdir.58 Gesta Hungarorum‟da ise; Árpád'ın babası Álmos'un ordusuyla beraber Slav ve Voloh zaferlerinin ardından ilerleyerek Kiev'i kuşattığı yazar. Ancak Kiev kuşatması yerleşmek amaçlı değil ganimet amaçlı düzenlenmiştir çünkü Macarlar Kiev'e yerleşmemiş göç yollarını da Karedeniz'in kuzeyi olarak belirlemişlerdir.59

Karpat Havzasında Macarlar

Aldıkları yenilgiler ve kayıpları telafi etmek isteyen Macarlar, korunaklı Karpat havzasına yerleştikten sonra uzun süre ganimet amaçlı seferler düzenlemişlerdir.Düzenledikleri bu seferler neticesinde kısa sürede toparlanan Macarlar, Pannonia'dan başlayarak zamanla İtalya'nın kuzeyi ve Frank Krallığı'nın içlerine kadar uzanmıştır.60 Karpatlar'da bir süre dinlenip tekrar güç kazanan Macarlar 900 yılında İtalya'ya saldırmış ve Pavya şehrine kadar önlerine çıkan her yeri yağmalamışlardır.61 910 senesinde Almanlar üzerine ilerleyen Macarlar, Karolenj Kralları'nın sonuncusu olan I. Louis Enfant (900-911)'ı Augsburg yakınlarında bozguna uğrattılar ve Karolenj İmparatorluğuna son verdiler . 919 yılında Loren'i yağmaladılar, ardından tekrar Pavya'ya sefer düzenleyip, 924 yılına kadar da; Provence, Bourgogne üzerinden Frank Krallığı'na uzanıp Alp Dağları'nı aşan seferler yaptılar.62 937 yılında Attignat'a ulaşan Champagne seferleri ve 954 yılında Loren, Champagne ve Burgonya'nın yağmalanması izlendi. Macarlar bu tarihten, 1000 yılına kadar, herhangi bir yağma düzenlememiştir. Zira 10 Ağustos 955 yılında, Kutsal Roma İmparatoru I. Otto (962-973), Macar ordularını, Augsburg civarında büyük bir yenilgiye uğratmıştır.63

Hristiyanlığın kabulü ve Macaristan Krallığı

Karpat havzasına yerleşmelerinin ardından 900 yılından 955 yılına kadar Avrupa içlerine seferler düzenleyen Macar Prensleri, I. Otto tarafından aldıkları yenilgi sonrasında Avrupada fazla etkinlik gösterememişlerdir. Macarlar, artan baskılar ve coğrafi şartların sebebiyet verdiği uyum sorunlarına dayanamamış ve 1000 yılında Hristiyanlığı kabul etmişlerdir.64 Bu sebeple Macar Prensi Vajk Hristiyanlığın Katolik mezhebine geçmiş ve vaftiz olarak, István (997-1038) ismini almıştır.65 Bu şekilde uzun yıllar boyu Avrupa'ya korku salan Macarlar, Hristiyan olan öbür kavimler gibi Hristiyanlığın koruyucusu halini alarak "Hristiyanlığın Kalkanı" unvanını almışlardır.66 Bu tarihten itibaren Macar prensleri, Avrupa dünyasında Kral olarak tanınmış ve Macar Prensliği yerini Macar Krallığına bırakmıştır.

Kaynakça

Genel

Dış bağlantılar

Orijinal kaynak: macaristan prensliği. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes

  1. S. Wise Bauer, The history of the medieval world: from the conversion of Constantine to the First Crusade, W. W. Norton & Company, ISBN: 2010, p. 586

  2. George H. Hodos, The East-Central European region: an historical outline, Greenwood Publishing Group, ISBN: 1999, p. 19

  3. Ferenc Glatz, Magyar Történelmi Társulat, Etudes historiques hongroises 1990: Environment and society in Hungary , Institute of History of the Hungarian Academy of Sciences, 1990, p. 10

  4. Acta historica, Volumes 105-110 , József Attila Tudom. Bölcs. Kar, 1998, p. 28

  5. Oksana Buranbaeva, Vanja Mladineo, Culture and Customs of Hungary, ABC-CLIO, 2011, p. 19

  6. Colin Davies, The emergence of Western society: European history A.D. 300-1200 , Macmillan, 1969, p. 181

  7. Jennifer Lawler, Encyclopedia of the Byzantine Empire , McFarland & Co., 2004, p.13

  8. Hadtörténelmi közlemények, Volume 114 , Hadtörténeti Intézet és Múzeum, 2001, p. 131

  9. The encyclopedia Americana, Volume 14, Grolier Incorporated, 2002, p. 581

  10. Encyclopedia Americana, Volume 1, Scholastic Library Pub., 2006, p. 581

  11. Louis Komzsik, Cycles of Time: From Infinity to Eternity, Trafford Publishing, 2011 p. 54

  12. Acta orientalia Academiae Scientiarum Hungaricae, Volume 36 Magyar Tudományos Akadémia (Hungarian Academy of Sciences), 1982, p. 419

  13. Zahava Szász Stessel, Wine and thorns in Tokay Valley: Jewish life in Hungary : the history of Abaújszántó , Fairleigh Dickinson Univ Press, 1995, p. 47

  14. Peter Linehan, Janet Laughland Nelson. 2001. p. 79

  15. Paul Lendvai, The Hungarians: a thousand years of victory in defeat , C. Hurst & Co. Publishers, 2003, p. 15-29, p. 533

  16. University of British Columbia. Committee for Medieval Studies, Studies in medieval and renaissance history , Committee for Medieval Studies, University of British Columbia, 1980, p. 159

  17. Peter F. Sugar, Péter Hanák 1 A History of Hungary, Indiana University Press, 1994, pp 12-17

  18. Pál Engel, Tamás Pálosfalvi, Andrew Ayton, The Realm of St. Stephen: A History of Medieval Hungary, 895-1526 , .B.Tauris, 2005, p. 27

  19. Acta orientalia Academiae Scientiarum Hungaricae, Volume 36 Magyar Tudományos Akadémia (Hungarian Academy of Sciences), 1982, p. 419

  20. Gyula Decsy, A. J. Bodrogligeti, Ural-Altaische Jahrbücher, Volume 63 , Otto Harrassowitz, 1991, p. 99

  21. Gyula Németh, A Honfoglaló Magyarság Kialakulása, (Yurt Tutan Macarlık) Budapest 1930, ISBN: s.176-182.

  22. György Balázs, Károly Szelényi, The Magyars: the birth of a European nation , Corvina, 1989, p. 8

  23. Alan W. Ertl, Toward an Understanding of Europe: A Political Economic Précis of Continental Integration , Universal-Publishers, 2008, p. 358

  24. Doğan, İ., "Macar Ulusal Kimliğinin Oluşumunda Türk Etkisi", Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, Cilt:47, Sayı:2, Yıl:2007.http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/920/11474.pdf.

  25. Kirschbaum, Stanislav J. (1995). A History of Slovakia: The Struggle for Survival. New York: Palgrave Macmillan; St. Martin's Press. p. 26. ISBN:

  26. István Süli-Zakar, THE MOST IMPORTANT GEOPOLITICAL AND HISTOGEOGRAPHICAL QUESTIONS OF THE AGE OF THE CONQUEST AND THE FOUNDATION OF THE HUNGARIAN STATE, In: NEW RESULTS OF CROSS-BORDER CO-OPERATION, The Department of Social Geography and Regional Development Planning of the University of Debrecen & Institute for Euroregional Studies „Jean Monnet” European Centre of Excellence , 2011, p. 12, ISBN:

  27. Dora Wiebenson, József Sisa, Pál Lövei, The architecture of historic Hungary, MIT Press, 1998, p. 11, ISBN:

  28. Bryan Cartledge, Bryan Cartledge (Sir.), The will to survive: a history of Hungary, Timewell Press, 2006, p.6

  29. The New Hungarian quarterly, Volumes 31-32, Corvina Press, 1990, p. 140

  30. Lajos Gubcsi, Hungary in the Carpathian Basin , MoD Zrínyi Media Ltd, 2011

  31. Dr. Gökhan Dilbaş, History Studies, "*Macar Tarihinde Peçenekler *" s.151

  32. Ayşe Öz, “Orta Çağ Macar Kroniklerinde Hun Macar Akrabalığı ”, DTCF Dergisi, C. 57, S. 2, Ankara 2017,

  33. Ahmet Taşağıl "Hazarlar " DİA, C. 17, İstanbul 1998, s. 116-120

  34. Dr. Gökhan Dilbaş, History Studies, "*Macar Tarihinde Peçenekler *" s.143

  35. S. Wise Bauer, The history of the medieval world: from the conversion of Constantine to the First Crusade , W. W. Norton & Company, 2010, p. 586

  36. Peter Heather, Empires and Barbarians: The Fall of Rome and the Birth of Europe , Pan Macmillan, 2012, p. 369,

    ISBN:

  37. Clifford Rogers, The Oxford Encyclopedia of Medieval Warfare and Military Technology, Volume 1 , Oxford University Press, 2010, p. 292

  38. Oksana Buranbaeva 2 Culture and Customs of Hungary

  39. Nuri Yüce, “Bulgarlar ” mad., DİA, C. 6, Ġstanbul 1992, s. 390-391.

  40. Mithat Aydın, “Tuna Bulgarları Tarihine Genel Bir Bakış ”, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, S. 11, Denizli 2002, s. 121.

  41. ECKHART, Ferenc, Macaristan Tarihi, çev. İbrahim Kafesoğlu, TTK yay., Ankara 2000 ISBN: s.207

  42. Mithat Aydın, “Tuna Bulgarları Tarihine Genel Bir Bakış ”, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, S. 11, Denizli 2002, s.122

  43. Dr. Gökhan Dilbaş, History Studies, "*Macar Tarihinde Peçenekler *" ;Eckhart, age., s. 11.

  44. Dr. Gökhan Dilbaş, History Studies, "*Macar Tarihinde Peçenekler *" s.143-144;Ostrogorsky, age., s. 238-239.

  45. Göktürk Ömer Çakır, “Küçük Asya Sikkelerinde Grifon Tipleri”, Akdeniz İnsani Bilimler Dergisi, C. III, S. 2 s. 32.

  46. Dr. Gökhan Dilbaş, History Studies, "*Macar Tarihinde Peçenekler *" s.144

  47. Dr. Gökhan Dilbaş, History Studies, "Macar Tarihinde Peçenekler" ; Eckhart, age., s. 15-16.

  48. Dr. Gökhan Dilbaş, History Studies, "Macar Tarihinde Peçenekler" ; Eckhart, age., s. 17.

  49. Dr. Gökhan Dilbaş, History Studies, "Macar Tarihinde Peçenekler" ; Negyesi, age., s. 65-78 ; Eckhart, age., s. 17.

  50. Dr. Gökhan Dilbaş, History Studies, "Macar Tarihinde Peçenekler" ; Eckhart, age., s. 22-23.

  51. s.21

Kategoriler